3 Nisan 2009 Cuma

O SENSİN

Çabuk yoruluyorum çoğu zaman,
Çevre midir?İnsanlar mıdır sebebi?
Bilemiyorum.
Sevdiğim bir renk var o da hep siyah.
Gecenin rengi belki de.
Ya da görünmek ve görmek istemediğim zamanlarda
sığınağım siyah.
Her şeyi örtmesi yüzünden belki de.
Tüm kötülükleri içinde barındıran renk siyah.
Onları yansıtmadan içerisine alan.
İçerisinde ne var bilemezsiniz.
Zayıf görünmek için bile tercih hep yanıltan siyah.

Hüzünlerim bir deniz kadar engin.
Denizin rengi ise güneşsiz ve aysız siyah.
Bu karanlık içerisinde seni bekliyorum demeliyim.
Seni izliyorum.
Beni görmüyorsun önceleri.
Fark etmiyorsun varlığımı.
Fark ettirmeye çalışmıyorum kendimi.
Sadece hissettirmeden yanında oluyorum.

Düşsen fark edersin beni,
Elinden tutarım hemen.
Gözlerindeki hüzün benim olur,
Sevincini paylaşırım.
Sadece gözlerine bakarak
Bugün dün olur
Yarın bugün ama
Zamandan bağımsızdır sevgim
Seni gördükçe artar
Zaman aşımına uğramaz
Kim demiş zaman geçtikçe her şey değerini yitirir diye
Değerlenir sevgim bir elmas gibi.
Bakışların o kadar derindir ki kalbime kadar iner
İçim aydınlanır
Konuşamam çoğu zaman
Belli edemem heyecanlandığımı
Belki sadece söyleyebilirim

Sonra yıllar geçer
Beni bırakırsın öylece
Unutursun belki
Tamamen olmasa da
Ara sıra da olsa düşünmezsin
Sonra olmadık bir yerde karşılaşırız
Hafızan seni bana getirir
Hep peri masalı gibi olmaz ya
Polyanna olmak gerekmez ya
Enerji kaybolur mu?
Ya da aşk hiç biter mi?
Tamamen yok olmamıştır ve
Seviniriz bu duruma
Anı biriktirmiş olmaya belki de.
Ya da sadece güzel olmasına
Gülümseriz aynı şeyleri düşünerek
ve ayrılırız.

Gecenin içinde bir yerlerde
Sana rastladığım olur
Rüya mı gerçek mi? der zorlanırım uyanınca
Halbuki hayat kısa ve uzundur
Üzülmek için kısa ama yok olmak için uzun
Çok şey değil istediğim
Küçük hayallerdi benimkiler
Köpükteki, baloncuklar gibi
Patlayıp yok oldular.

O kadar huysuz ve yaşlıyım ki
Senin için daha genç ve huylu olmayı dilerdim
İyi huylu olmayı dilerdim.
Ama zor görünüyor
Mümkün görünmüyor
Senin için her şey olmayı dilerdim
Ama hiçbir şeyim.
Anlam katmak isterdim
Belki dik durmak
Belki çok başarılı olmak
Seni ne mutlu ederse.
Ama boş düşünceler bunlar
Bu kadarcığım
Küçücüğüm
Yapabileceklerim var
Ama huysuz ve inatçıyım
Yapmıyorum
Başarabileceklerim var ama başarmıyorum
Anlamlı gelmiyor çoğu şey
Sen dışında
Varsın olsun diyorum
Belki beni bu halimle sever
Sonra gülüyorum kendime
Bir sürü insan varken dünyada
Özel olmanın ne kadar özel olduğunu düşünüyorum
İnanamıyorum kendime ve sana
Seni içimde büyütüyorum
Derinlerde
Böylece kimse bilerek ya da bilmeyerek
Zarar veremiyor
Koruyorum seni,
Saklıyorum seni.

Biliyorum ki imkansız
Olması imkansız bir şey
Ama yine de tahammül ediyorum
Hatta bazen mutlu ediyor uzaktan sevmek
Ama yalnızlığı hem seviyorum
Hem şikayetçiyim yalnızlıktan
Sana doyamamak ve seni özlemek güzel
Ama yaşamamak zor
Gizlenmek ve saklanmak bana göre
Ama yaşamamak zor
Çünkü yaşayamıyorum ben.
Ölemiyorum da.
Ama sen ne kadar hayat dolusun
Gülüşün aydınlık
Karanlığım ben
Gözümü alıyor
Herkes seviyor seni ve ben de seviyorum
Sevginin farklı şekilleri var
Benimki hem mutluluk hem acı
Seni sevmeye hakkım yokmuş gibi geliyor
Seni bulmaya hakkım yokmuş gibi
Ya da görmeye
Sanki sadece izleyebilirim seni
Sadece buna müsade var.

Bazen çiğniyorum kuralları
Canları cehenneme diyorum
Sonra sınırları dışındaysam uyarı alıyorum
İkazlarla birlikte kontrol limitleri içerisine itiliyorum
Dış etkilerden nasıl bağımsız olurum
Hava olmasa nefes alamam
Su ve yemek olmadan da yaşayamam
"O" olmadan yaşarsın ama diyorlar.
Başka şeyleri kaçırmamalısın
Halbuki kaçırmam için de kaçırmamam içinde hep kovalamalıyım
Halbuki çok yorgunum
Kırılmamak için ördüğüm duvarlarım var
Sen girmeden önce örmüştüm
Ama sen gelince açıldılar
Yol verdiler sana
Elini kolunu sallayarak geçtin

Bir tılsım olmalı sende
Büyülü olmalısın
Nasıl gördüm seni
Seni görmem ne büyük bir şans
Bu kadar körken
Kendi dünyamda yaşarken.
HOŞGELDİN.

Hiç yorum yok: